14 Haziran 2010 Pazartesi

İnsanlık Suçu

Niyetleri yardım, eylemleri sevgi olan birkaç gemi yol alıyordu Gazze’ye. Silah yok, kavga yok, kin yoktu. Yüreklerinde ihtiyaç halindeki insanlara biraz rahat nefes aldırmaktı. Tek suçları vardı İsrail’e göre; İnsani yardım taşıyor olmaları.

Abluka altındaki sıkıntılara maruz bırakılmış insan kardeşleri için yol alıyorlardı.

Müslüman'ı, Hıristiyan'ı kalbi insanlık sevgisi dolu olanıyla aheste gidiliyordu.

Birden kara bulutlar gibi helikopterler çöktü üzerlerine. İlk önce gemiyi yavaşlattılar. Sonra da güvertede insanlığın kalbine kurşunlarını boşalttılar.

Sayısı önemli, değil. Ha bir ha on ne önemi var. İnsanlık adına yola çıkanlardan bir tanesi bile şehit edilse eli kanlı olması için yeterli değil mi?

Ey eli kanlı İsrail!

Hani kutsal kitabınızda öldürmeyeceksiniz emri vardı.

"Suçsuz ve doğru kişiyi öldürmeyeceksiniz. Çünkü Ben kötü kişiyi aklamam."(Mısır'dan Çıkış, 23,1-8)

Allah kötü kişiyi aklamayacağını ve ona asla sevgiyle bakmayacağınız söylüyor. Hani sizler Allah'ın sevgili kullarıydınız.

Allah'ın sevgili kulları O'nun sevgisini kaybettirecek cinayetlere girişebilir mi?

Öldürmek bağışıklık sistemlerine işlemiş öldürmeden duramıyorlar. Hem de masum ve suçsuz insanlara görülüyor bu vahim insanlık suçu.

Zekeriya'yı, Davud'u ve daha nice insanları katletmişlerdi. Anlaşılan o ki alışkanlıklarından vazgeçemiyorlardı.

Peygamberlerini öldürenlerden ne beklenir.

"İsrailoğullarından kâfir olanlar, Davud ve Meryem oğlu İsa diliyle lânetlenmişlerdir.

Bunun sebebi, söz dinlememeleri ve sınırı aşmalarıdır.

Onlar, işledikleri kötülükten, birbirini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Andolsun yaptıkları ne kötüdür!" (Maide/ 78-79)

İşlenen cinayetlere göz yumanların hepsi canidir. Sessiz kalanlar dilsiz şeytanlardır. Salt yardım için yola çıkanlara ellerliyle, dilleriyle tacizde bulunanlar, kurşunlarıyla saldıranlara insan demek bile mümkün değildir.

İnsan olan insanoğlu insan kardeşlerine yardım için yol alanlara böyle vahşice bir saldırıda bulunamaz.

Zalim kavramı bile masum kalır bu cinayetler karşısında.

Küçük çocuklar, bebeler, anneler, babalar, dedeler, nineler hep insanlık için çıkmışlardı yola.

Yolu cehenneme varanların ağızları ateş, elleri ateş, yürekleri ateş saçıyor.

Masum insanlar öldürülüyor.

Ölümden korkmuyorlar bilesiniz, sizin vampirliğinizin farkında olarak geldiler. İnsanlığa o korkunç yüzünüzü tekrar göstermek için canlarını hiçe saydılar.

Ey İsrail halkı!

Zulme ortak olmayın. İşlenen suçları benimsemeyin.

Zulmü alkışlayan da zulüm işleyen gibidir.

Kurşun sıkmanıza gerek yok. Sıkılan kurşunlara tuttuğunuz alkışlar birer kurşun gibidir insanlığın kalbine.

Baskın düzenlemek olası bir tehdide karşı, can güvenliğini korumak için girişimde bulunmak ne kadar masumdur.

 Ama masum olanlara, silahsız olanlara baskın düzenlemek ne kadar vahşice bir tutumdur.

Masum insanlara düzenlenen operasyon ve on masum insanın ölümü yüreklerde bir yangındır. Ve elbet bu ateş bir gün ateşi tutuşturanları da yakacaktır.

savunmaları; yardımın kendilerine teslim edilmesi şeklinde. kime, neyi, niçin teslim edecekler.

Zaten yapacağınız bir yardım olsaydı ablukaya almazdınız. onlar yardımları kendi elleriyle ulaştırmak gibi masum bir isteği gündeme getirmişlerdi. Ama karşılaştıkları bir hakikat silahlı operasyon.

Rabbim bizler en azından dularımızla hem Gazze halkına hem de onlara yardım ulaştırmaya çalışan gönüllü erlere destek çıkıyoruz. dualarımızı katında kabul eyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder